Tokyo Olimpiyat Oyunları’nın Okçuluk dalında Altın madalya kazanarak hepimizi sevince boğan ve gururlandıran Mete Gazoz, bu başarısı ile çokça konuşuldu. Ülke olarak zorlu günler geçirdiğimiz bir dönemde bizlere moral kaynağı olan bu gelişme, arkasında çok sayıda gerçeklik barındırıyor. Biz de bu tarihi başarıdan kendimize çıkarabileceğimiz derslere göz attık. 

Gelin, hepsi çok değerli olan bu kazanımlara sizlerle birlikte yakından bakalım. 

Adsız Kopyası

Erken kalkan yol alır.

Bugün artık hepimizin tanıdığı ve adını sıklıkla duyduğu Mete Gazoz, genç yaşına rağmen branşının oldukça eski sporcuları arasında yer alıyor. 8 Haziran 1999 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Mete, okçuluğa 3 yaşında başladı. Oldukça erken yaşlarda bu spor dalı ile tanışan Mete, bu sayede bugün önemli bir deneyime ve çok sayıda başarıya sahip.

Adsız Kopyası

Azim, başarıyı getirir.

Mete’nin yaşam hikayesi incelendiğinde başarılı sporcunun yakaladığı zaferlerin arkasında inanılmaz bir azmin ve çalışma hırsının bulunduğu görülüyor. Sporculuk kariyerinin her noktasında çok fazla emek harcayan Mete, aynı zamanda okçu bir aileden geliyor. Anne ve babanın da okçu olduğu ailede baba Gazoz, bir dönem milli formayı da giyerek ülkemizi uluslararası turnuvalarda başarıyla temsil etmiş. 

Adsız Kopyası

Gelişmenin sonu yok.

Mete, ömrü boyunca kendini gelişime adayarak zafere giden yolda emin adımlarla ilerledi. Omuzlarını geliştirmek için 8 yaşına kadar yüzme kursuna giden Mete, koordinasyonuna katkı sağlamak için de basketbol oynadı. Bunun yanı sıra görme ve dikkat yeteneğini geliştirmek için 1 yıl boyunca resim kursuna giden sporcu, göz ve el koordinasyonuna katkı sağlamak için ise 2 yıl boyunca piyano eğitimi aldı. Mete, gelişmenin sonu olmadığını herkese gösterdi ve bunun neticesinde birbirinden değerli başarılara imza attı.

Adsız Kopyası

Pes etmeyen kazanır.

Başarılı sporcu, kariyeri boyunca çok sayıda turnuvada boy gösterdi. Bunların bazılarında podyuma çıkamayan Mete, bazılarında ise bayrağımızı göndere çekmeyi başardı. Ancak hiçbir şekilde mücadelesinden vazgeçmeyen sporcumuz, ülkemize okçuluk branşındaki ilk Altın madalyayı kazandırdı. Mete’nin Rio’da düzenlenen bir önceki Olimpiyat oyunlarında, Tokyo için Altın madalya sözü verdiği de biliniyor. Bu, inananların ve pes etmeyenlerin eninde sonunda kazandığına dair çok güzel bir örnek.

Adsız Kopyası

İstikrar, zaferin anahtarı.

Mete, son yıllarda yükselen bir kariyer grafiğine sahip. Otoriteler tarafından dünyanın gelecek vaat eden 5 okçusu arasında gösterilen sporcumuz, 2016 yılında Nottingham Avrupa Şampiyonası'nda bireysel olarak Gümüş madalya kazandı. Mete, Arjantin'de gerçekleşen Dünya Gençler Okçuluk Şampiyonası'nda ise Yasemin Ecem Anagöz ile birlikte dünya üçüncüsü oldu. İlk kez, 2016 Rio Olimpiyatları'na katıldığında ülke çapında büyük bir üne kavuşan başarılı okçu, 2021 yılında Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda Altın madalyaya ulaşarak başarısının tesadüf olmadığını ve gerçek bir istikrar abidesi olduğunu herkese gösterdi. .